Page 8 - Selam Gazetesi
P. 8
Selam Gazetesi
IL MÜFTÜMÜZ SAYIN
MUSTAFA BILGIÇ
ILE ATABEY IHO
ÖĞRENCILERININ
YAPTIĞI RÖPORTAJ
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? iki ucu keskin kılıçtır. Bilgi de tek başına bir işe yaramaz. Biz gençler olarak özgürlüğü nasıl anlamalıyız?
Dolayısıyla bilginin yanı sıra iman, sevgi, şefkat merhamet
25.04.1969 tarihinde Samsun’un Havza ilçesinde olacak ki özümüz gürlesin. İnsanın özü imanla, bilgiyle, Bir genç özgürlüğü nasıl anlamalı şöyle söyleyeyim.
doğdum. İlk orta ve lise tahsilimi Havza’da tamamladım. ibadetle, sevgiyle, şefkatle merhametle gürlerse o zaman Şimdi biz 15 ile 25 yaş arasındakilere genç diyoruz. Gencin
1988 yılında Konya Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni sözümüz Allah'a ulaşır. Öz olmazsa söz yükselmez Allah’a. en son olgunlaşan tarafı ön beynidir. Fren sistemi zayıftır
kazandım ve 1993 yılında buradan mezun oldum. Türkiye’nin gencin. Genç bir şey zevk veriyorsa yapmak ister zevk
çeşitli yerlerinde İmam Hatiplik, Vaizlik ve Müftülük yaptım. Öz ne ile olur? Biraz önce arz ettiğim gibi iman, bilgi, vermiyorsa yapmak istemez. Çünkü insan beyni de böyle
Evli ve üç çocuk babasıyım akademik düzeyde Arapça ibadet, sevgi, şefkat ve merhamet ile olur. Onun için insan en programlanmıştır. Ama insan, yani bir genç hayatı zevk
ve orta düzeyde İngilizce bilmekteyim. Yaklaşık 17 aydır büyük yatırımı özüne yapacak. Onun için özgürlük içten dışa veriyorsa yapar, zevk vermiyorsa yapmaz şeklinde algılarsa
Kastamonu’da İl Müftülüğü yapmaktayım. genişleyen bir şeydir. Özgürlük dış dünyamızdan ziyade iç özgürlüğü de bu şekilde anlarsa işte o zaman ne olur? O
dünyamızla alakalıdır. Mesela, cezaevindeki bir insan bedeni zaman o gencin, o kontrolsüzlüğü onun başına iş açar. Mesela
Kastamonu’muzu nasıl buldunuz? açıdan özgür değildir. Cezaevindeki bir insan nefsin, kinin, günde ortalama 4-5 saat bilgisayar oynayan bir gencin ön
nefretin, açgözlülüğün kölesi değilse onun mahkûmu değilse; beyni dediğimiz beyin korteksi zayıflar ve dikkat eksikliği
Kastamonu kimliği olan ruhu olan bir şehir. cezaevinde bedenen özgür olmasa da gerçek anlamda yani olur. Hayatının kontrolünü kaybeder. Yani bir gencin nasıl
Bizim tarihimizi, sanatımızı, kültürümüzü temel meftun insani, vicdani ve ahlaki anlamda özgürdür. Onun için anlaması gerekir özgürlüğü?
özelliklerini, güzelliklerini, inceliklerini yansıtan bir özgürlüğü biz sokakta, çarşıda, pazarda değil öncelikli
coğrafya. Kastamonu sadece tarihi kültürü ile değil aynı olarak kendi içimizde kazanmalıyız. Bunun için eğitimin Özgürlüğü benim canım ne isterse onu yaparım
zamanda doğasıyla, tabiatıyla, deniziyle, zengin bitki amacı insanı özgürleştirmektir. Onun için bilgi ve ahlak şeklinde algılarsa, bilgisayarı, oyunu bilinçli bir şekilde
örtüsüyle ve naif bir insan yapısıyla birbirini tamamlayan bunu sağlar. Allah'a kulluğun amacı, dinin amacı insanı kullanmazsa bilinçli bir bilgisayar kullanıcısı olmazsa, işte o
çok nadide bir şehir. Kastamonu hiçbir şehirde olmayan özgürleştirmektir. Onun için özgür olan insan yaşadığını zaman o gencin özgürlük anlayışı başına bela olur. O zaman
bazı özelliklere sahip: Bir, hiçbir şekilde düşman işgaline hisseder. Özgür olmayan insan yaşadığını hissedemez. şunu yapacak: Hayatta hepimizin bir özgür bir iradesi var;
uğramamış bu çok önemli bir şey. İki, Millî Mücadele’nin Onun için özgürlüğü doğru tarif etmek gerekir. Yani Allah Allah isteklerimizi, arzularımızı kullanmak konusunda
işaret fişeği olan bir şehir. Merhum Mehmet Akif, Nasrallah bizden büsbütün özgürlüklerimizden vazgeçerek, onları bir bizi özgür bıraktı. Özgür bıraktı ama eğer bu seçimlerimiz
Camisinden Millî Mücadele’nin işaret fişeğini vermiş. tarafa atarak kendisine kul olmamızı istemiyor. Yani şöyle doğru olursa Allah bizi ödüllendirdi. Buna sevap dedi. Ama
Nasrullah camisindeki yapmış olduğu vaazlarla Türkiye'deki söyleyeyim, insanı insan yapan özgür iradedir; ne bilgidir biz bu tercihlerimizi paralarımızı kullanırken yanlış seçimde
7'den 70'e bütün insanların ruhuna dokunmuş. Bu vaazlar ne de zekadır. İnsanın özgür seçimleri yoksa özgür iradesi bulunursak da hem bu dünyada hem de ahirette bunun bedelini
ülkemizin her bir yanına dağıtılmış. Mehmet Akif, bizim Millî yoksa o insan kendi iç dünyasında özgür değildir. Onun için ödeyeceğiz. Anlatabildim mi? Onun için bir genç özgürlüğü
Mücadele’mizin doğal kahramanı; lideridir. Aynı zamanda özgürlük kelimesini bu şekilde anlamak lazım. nasıl anlayacak, benim canım neyi isterse onu yaparım
Kastamonu hem Osmanlı'da hem Cumhuriyet Dönemi’nde şeklinde anlamayacak yani hem özgür irademiz var ama
her zaman devletle uyum içerisinde olan bir şehir. Kastamonu Şunu ilave edelim mesela Batı’daki özgürlük anlayışı aynı zamanda özgür irademizi kullanırken sınırlarımız ve
kitaplardan okunarak anlaşılamaz. Kastamonu'yu anlamak şudur: İnsanın tercihlerinin seçimlerinin önünde hiçbir sorumluluklarımız var. Sınırlarımızı ve sorumluluklarımızı
için Kastamonu’da yaşamak gerekir. Onun için bunları ben engelin olmamasıdır. Yani bir insan bir seçimde bulunmuşsa bir tarafa bırakarak benim özgür iradem vardır diyerek
söylerken Kastamonu'da yaşayan Kastamonu’yu hisseden o seçimin dini açıdan ahlaki açıdan doğru ve yanlış olması sorumsuzca özgürlüklerimizi kullanmaya kalkarsak bu
neyini; tarihini, kültürünü, doğasını, havasını hisseden bir önemli değildir. Kişi böyle bir şeyi seçiyorsa, böyle bir şey heva ve hevesimizin özgürlüğüdür. Böyle bir heva ve
insan olarak bunu söylüyorum. istiyorsa kimse onu yargılayamaz. Yani Batı’daki özgürlük hevesimizin özgürlüğü bizi ne yapar? Aklımızı irademizi
anlayışında bir sınır yoktur, bir engel yoktur. Yeter ki insan baypas eder, ortadan kaldırır Sadece duygularımızı öne
Bize özgürlüğün tarifini yapabilir misiniz? bunu, herhangi bir baskı ve zorlama altında kalmadan kendi çıkarır. Ama duyguların aklı yoktur. Bir cümle ile anlatayım.
özgür iradesiyle yapsın; onun için Batı’daki özgürlük anlayışı Aklımız ve irademiz heva ve hevesimizin; isteklerimizin ve
Özgürlük, özgürlük anahtar bir kavram. “Öz-gür-lük Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmaktır. arzularımızın önündeyse biz özgür bir insanız. Genç olarak.
mü, yaşamak mı daha önemlidir?” diye sorduğumuz zaman İnsanın canı ne istiyorsa onu yapması demek, o sınırsızlık Ama arzularımız ve isteklerimiz, akıl ve irademizin önünde
özgürlük yaşamdan daha önemlidir. Çünkü özgürlük olmazsa beraberinde tehlikeyi de getirir. Nasıl mı? Mesela anlık ise biz özgür değiliz. Özgür olan ne? Aklımız irademiz değil,
insan yaşadığını hissedemez. Özgürlük kavramlar içerisinde zevkler, anlık mutluluklar ve hazlar verir. Ama bu anlık özgür olan heva, heves ve isteklerimizdir. Öyleyse bir genç
en çok istismara uğrayan, en çok sulandırılan bir kelime. zevklerin orta ve uzun vadede cefası ve bedeli büyüktür. ne isteklerini arzularını büsbütün serbest bırakacak ne de onu
Özgürlüğün tanımını şöyle yapmak icap eder. Özgürlük Bu da bir özgürlüktür. Bir de kalıcı zevkler vardır, sürekli baskılamayacak. Onları disipline edecek. Neyi? isteklerini ve
insanın canı neyi istiyorsa onu yapması değildir. Özgürlük kalan zevkler vardır. İşte bu zevkler daha çok dini, insani, arzularını. Bize Allah bu istek ve arzuları niye vermiş? Bunu
insanın aklını tatile çıkarmadan, erdemle birlikte aklını eş ahlaki değerlere uygun mutabık dediğimiz uygun olduğumuz baskılayın diye değil veya bunu büsbütün bırakınız yapsınlar
güdüm içerisinde kullanmasıdır. Özgürlük sorumlu olmayı zevklerdir. Böyle bir zevkin peşinden gittiğiniz zaman böyle bırakınız etsinler şeklinde Batı’da olduğu gibi büsbütün
gerektirir; çünkü sorumluluk olmadığı zaman bu özgürlük bir zevk sizi cefaya değil sefaya götürür. Mutluluğu, huzuru serbest bırakmak değil, onu eğitmek, terbiye etmek disipline
olmaz. İnsanın canı ne istiyorsa onu yapması özgürlük getirir. Onun için son olarak şunu söyleyeyim: etmektir. Onun için insanın birinci derecede tanıması gereken
değildir. Böyle bir özgürlük anlayışı arzularımızın, nefsimizin şey nedir? Nefsidir. Nefsini tanıyacak, kendini tanıyacak,
kontrolsüzlüğünü doğurur. Bu nefsin özgürlüğüdür. Biz Arzularımız isteklerimiz sınırsızdır ama kendini bilecek. Benim zayıf tarafım ne, benim güçlü tarafım
ne nefsimizi, arzularımızı isteklerimizi büsbütün serbest ihtiyaçlarımız sınırlıdır. Eğer biz arzularımızı, isteklerimizi ne, işte eğitimin amacı budur. Dinin amacı da budur. Hayatta
bırakacağız ne de bunları baskılayacağız. Biz heva, istek ve bilgi ve ahlak temelinde onu disipline edemezsek o zaman varoluş amacımız da budur. Ve bu yolculuk insanın kendini
arzularımızı disipline edeceğiz. Onun için diyoruz ki: insan ne olur? O zaman arzularımız ve isteklerimiz bizi kontrol terbiye etme, tekâmül etme dediğimiz insanın doğumuyla
özgürlüğü doğru anlarsa o zaman nefsine hâkim olur. Nefsine eder. Biz onları kontrol edemeyiz. Onun için arzuların ve başlayan son nefesine kadar devam eden bir yolculuktur.
hâkim olan, evrenin de hâkimi olur. Nefsinin kul ve kölesi olan isteklerimizin disipline edilmesinde dinin çok önemli bir yeri
evrenin hâkimi olamaz. Ne olur? Evrende kendini kaybeder. vardır.
Onun için özgürlük, Allah'a kulluktur aynı zamanda. Allah'a
kulluk demek insanın köle olması anlamında değildir. Çünkü
Allah’a kul ve köle olmak demek aklımızı tatile çıkarmak
değildir. Aklımızı dinin rehberliğinde en iyi ve en güzel
şekilde kullanmaktır. Arif bir zata sormuşlar:
- Hürriyeti nerede buldun?
Demiş ki: Allah'a kullukta buldum.
İnsan Allah'a kul olduğu müddetçe özgürdür, hürdür.
Özgürlüğü şöyle de tarif etmek mümkündür. Özgürlük
Öz'ün gürlemesidir. Öz- gür- lük üç tane heceden oluşur.
Özümüz nasıl gürler? Özümüz olağanüstü bir fabrikadır.
Bir fabrika hammaddesiz çalışmaz. İnsanın da hammaddesi,
tabiatı, fıtratı, doğası bilgi olmadan çalışmaz. Ama bilgi
Sayı : 1 / 2022 / Kastamonu İmam Hatip Okulları 8